Archive for Haziran 2021

İlişkilerin Sürdürülmesi-Bizim Dünyamız

Geçenlerde kitaplarımı gözden geçiriyordum. Çok sevgili İrem Çağıl’ın kurduğu Sinek Sekiz yayınlarından kitapları görünce çok mutlu oldum. İrem düştü aklıma. İrem ile Şubat 2009’da ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezimizde düzenlediğimiz ‘Dragon Dreaming’ çalışmasında tanıştık diye hatırlıyorum. Avustralyalı hocamız John Croft’ın sürükleyici anlatımıyla geçen 3 günlük eğitim sonunda herkes çok içten paylaşımlarda bulundu. Öyleki çalışma sonrasında etkinliğe katıların bazılarıyla birlikte bazı çalışmalar yapabildik ve ilişkilerimizi sürdürebildik. Sevgili İrem’in Sinek Sekiz kuruluş hikayesi de anımsadıklarımdan. İrem o sıralar Ankara’daydı. Sonra kırsal, ardından İstanbul ve şimdi Dalyan’da. İstanbul’da olduğu zaman güzel kızı Kiraz’ı doğdu. Bir İstanbul yolculuğu dönüş yolunda İremi aradık, sağolsun çıktı geldi, Kadıköy’de buluştuk, kısaca süre içinde hasret giderdik. Kütüphanemdeki Sinek Sekiz kitapları sanki onu bana geri getirdi. Dalyan’da Sinek Sekizi aradım, not bıraktım, İrem beni geri aradı. Dalyan’da eski PTT binasını kiralamış, onarıyormuş, sonra yeniden Sinek Sekiz’de harika eserler ve ürünler üretmeye devam edecekmiş. Çok mutlu oldum. Yeni kitaplarını sabırsızlıkla bekliyorum. Kitaplar da bir bağı canlandırmaya yarıyabiliyormuş. Bazılarıyla uzun süre görüşemesek de bağlar kopmuyor, ama bazı kişilerle bir defalık bir etkileşim oluyor, yollar ayrılıyor, sonra birbirimizi hiç tanımamışız gibi unutup gidiyoruz. Bu fark nereden geliyor, ilişkiler zaman zaman sürdürülebiliyor, bazı zaman da sürmeyip sonlanıyor. Neden böyle merak ettim. Bunda iki tarafında katkısı var mı acaba?Cevabını bilmiyorum ama düşüneceğim.

Sinek Sekiz kitaplarının bir özelliği de kullanılan kağıt sürdürülebilir bir orman kaynağından, asit içermeyen kağıt kullanılması. Kitapların kapak tasarımlarını da İrem yapıyor. Bu kitaplardan bir tanesinden kısaca söz edeceğim. 2015 Temmuzunda basılan “Bizim Dünyamız, Bir Zen Rahibinin Barış ve Ekoloji Hakkındaki Düşünceleri, Zen Rahibi Thich Nhat Hanh tarafından 2008 yılında yazılmış. Orijinal ismi ‘The World We Have’. Kitabın çevirisini Demet Tığın Hakman yapmış. Kolayca okunabiliyor. Sanskritçe sözcükler de dipnotlarda açıklanmış. Kitabın girişi bölümünü yazan Alan Weisman Thich Nhat Hanh’dan bir alıntıyla başlamış: “Gezegenimizi korumak ve ona iyi bakmak için her birimizin yapabileceği bir şey var. Çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceğini mümkün kılacak bir yaşam sürmeliyiz. Yaşamımız, verdiğimiz söz, aktarmak istediğimiz mesaj olmalı.” ( Sürdürülebilir Yaşamın farlı ama çok güzel bir ifadesi!!). Çevirenin notunda açıklanan Budizmin temel kavramlarından “Sunyata“, İngilizceye emptiness, voidness, Türkçeye “boşluk” olarak çevrilebilen bir kavram. Ancak Sunyata hiçlik ya da yokluk değil. Sunyata kavramından, bir varlığın/ olgunun kendi başına, diğer her şeyden ayrı ve bağımsız, mutlak bir varlığı olamıyacağını, ancak zıddıyla beraber, kendi dışındaki diğer her şeyle bağlı ve bağımlı olarak var olduğunu, herşeyin aslında birbirini içerdiğini anlıyabiliriz.” Sanskritçede ‘smrti’ kavramı İngilizcede ‘mindfulness, awareness‘, Türkçede ‘farkındalık‘ olarak kullanılıyor. Farkındalık düşünce ve duygularımızı katmadan, tıpkı bir gözlemci gibi, yargılamadan, yorumlamadan, analiz etmeden, zihnimizin yerine sezgilerimizle, çevremizde olan biten her şeyi, her varlığı, her olguyu, kendi duygularımızı ve halimizi de olduğu gibi kabul ederek, bulunduğumuz ana odaklanmak ve o anın tecrübesinin bilincinde olmaktır. Bu tanım beni Marshall Rosenberg’in geliştirdiği Şiddetsiz İletişim’e götürdü. 12 kişilik bir grup uzunca bir süre, İstanbuldan gelerek bize dersler veren sevgili Hale arkadaşımızın özverili ve güzel paylaşımlarıyla “Yürekten İletişim” çalışmaları yapmıştık. Şiddetsiz İletişimde ilk adım ‘yargısız gözlem yapmak‘. Basit görünen Yargısız Gözlem aslında hiç de kolay değil. Uzun süre pratik yapmak gerek. Biz eşimle bu çalışmalara katıldığımızdan bu konuda pratik yapmak fırsatımız oldu.

Neyse İlişkiler, İrem, Sinek Sekiz, Şiddetsiz İletişim derken biraz uzadı. Şimdilik hoşçakalın. Daha sonra ‘Bizim Dünyamız’a döneceğim.